Menzil Cemaati şeyhi Abdülbaki Elhüseyni’nin (Abdülbaki Erol) ölümü sonrasında oğullarının girdiği miras kavgası nedeniyle cemaat içindeki bölünmeler her geçen gün derinleşiyor.
Mevcut menzil lideri Muhammed Saki Elhüseyni taraftarları “Serhendi grubu” olarak Serhendi Vakfı’nı kurarken, cemaatin en büyük sermaye kaynağı olan Semerkand Vakfı ise Fettah Elhüseyni’de kalmıştı. Bir diğer kardeş Mübarek Elhüseyni’nin de Fettah’la ortak hareket ettiği biliniyor.
Cemaat içindeki kavgada iktidar kardeşleri barıştırıp tekrar tek bir çatı altında olmaları için pek çok kez aracı olmaya çalıştıysa da bugüne kadar tüm girişimler başarısız kaldı. Hükümetin Mübarek ve Fettah kardeşlere yakın olduğu biliniyor.
Veryansın Tv’nin ulaştığı bilgilere göre; Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan bir türlü randevu alamayan Menzil şeyhi Saki Elhüseyni (Saki Erol) geçen şubat ayında Serhendi Vakfı yetkilileri ve iki oğlunu da yanına alarak Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne adeta bir çıkarma yaptı.
Beştepe’ye arka kapıdan giriş yapan Saki Elhüseyni’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştüğü öğrenildi.
Edinilen bilgilere göre, Saki Elhüseyni görüşme sırasında Erdoğan’dan şu üç talepte bulundu:
– Serhendi Vakfı için kamuya yararlı dernek statüsü verilmesine yönelik Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin bir an önce imzalanması,
-Cumhurbaşkanı ile ortak bir fotoğraf karesi verilmesi,
-Erdoğan’ın Serhendi Vakfı’nı veya cemaate ait başka bir kurumu ziyaret etmesi…
KAMU YARARI STATÜSÜ İLE PARA AKIŞININ ÖNÜ AÇILACAK!
Serhendi Vakfına ‘kamu yararı statüsü’ verilmesi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açık desteğini alması Saki Elhüseyni’nin cemaatin mevcut lideri olarak gücünü pekiştirebilecek ve vergi muafiyetiyle de şirketlerden para akışı için bir engel kalmayacaktı. Cumhurbaşkanı’nın ‘onayladığı’ bir gruba bağış yapmak şirketler için de bir meşruiyet kazandıracaktı. Cemaate devasa bir para akışının olduğu biliniyor…
Ancak ulaştığımız bilgilere göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Saki Elhüseyni’nin talepleri üzerine tek bir şart koştu;
Saki’den ‘kardeşlerini de alıp gelmesini’ istedi.
Cemaate yakın kaynakların iddialarına göre Külliye’deki ‘beklenmeyen’ ziyaret şöyle gerçekleşti:
ÖNCE OĞLU GİTTİ
Saki Elhüseyni’nin oğlu Ragıp, geçen aylarda Cumhurbaşkanlığı’ndan üst düzey bir yetkili isme Külliye’ye ziyarete geleceklerini bildirdi. Yetkili isim, Külliye dışında görüşmeyi teklif etse de Ragıp biraz da emrivaki yaparak iki çocuğunu da yanına alarak 9 kişilik bir grupla ertesi gün Cumhurbaşkanlığı’nın kapısına dayandı. ‘Gavs’ın oğlu gelmiş’ denilerek doğrudan içeri alındı. Ragıp’ın görüşmek istediği yetkili isme haber verildi.
Makama geçtiklerinde yetkili isme Serhendi Vakfı’na kamu yararı statüsü verilmesiyle ilgili talep iletildi.
Yetkili isim; kendisinin bir şey yapamayacağını, bunun için Cumhurbaşkanlığı kararnamesi olması gerektiğini ancak dosyanın hangi aşamada olduğu konusunda bilgi alıp iletebileceğini söyledi.
Bunun üzerine ilgili birim arandı ve ‘3 aydır Cumhurbaşkanı hiçbir kararnameyi imzalamıyor’ şeklinde bir yanıtla konu geçiştirildi.
‘O İMZA ORADAN ÇIKSIN’
Aldığı yanıttan memnun olmayan Ragıp, Külliye’deyken babası Saki Elhüseyni’yi aradı. Saki, Cumhurbaşkanlığı’ndaki yetkili isme ‘Ben senden rica ediyorum, yardımcı ol, o imza oradan çıksın’ dedi.
Konu burada kapanmadı…
MENZİL ŞEYHİ SARAY’A ÇIKARMA YAPTI
Geçen Şubat ayında Saki Elhüseyni bu kez kendisi, yanına iki oğlunu ve Serhendi Vakfı yetkililerini de alarak Külliye’ye ani bir ziyaret gerçekleştirdi. Erdoğan’ın programını önceden takip ederek, makamında olduğu bir zamana denk getirilen ‘ziyaret’ Külliye’yi telaşa düşürdü.
Üst düzey yetkililere bilgi verildi. ‘Sultan Hazretleri’ geldi denilerek Cumhurbaşkanlığı makamına kadar gelen beklenmeyen ‘misafir’, bu emrivaki adımı karşısında Erdoğan tarafından yaklaşık 2,5 saat bekletildi.
Erdoğan makamına geldiğinde ‘Kusura bakmayın size randevu veremedim yoğunluktan’ diyerek açıkladı durumu.
Saki Elhüseyni ise ziyaret amacını aktardı ve üç talebini iletmek istediğini söyledi.
İlk talebi; Serhendi Vakfı’na kamu yararı statüsü verilmesi oldu. İkinci olarak; Erdoğan’la birlikte bir fotoğraf karesi verilmesi istendi. Üçüncü talep ise Erdoğan’ın Serhendi Vakfı, İstanbul’daki Emsey Hastanesi ya da cemaatin başka bir kurumunu ziyaret etmesi oldu.
İddialara göre; bunun üzerine Erdoğan, dikkat çeken bir şartla karşılık verdi;
‘Eğer gidip Fettah ve Mübarek’i de getirirseniz üçünüzle birlikte burada fotoğraf çekiliriz’ dedi.
‘DEVLETİN BEKASI İÇİN SİZİN BİR ARADA OLMANIZ LAZIM’
Saki, rüyasında da gördüğünü ve kardeşleriyle bir araya gelmesinin artık imkansız olduğunu, yollarının bu şekilde ilerleyeceğini anlatmaya çalıştı. Cumhurbaşkanı diretti; ‘Devletin bekası için sizin bir arada olmanız lazım’ dedi ve aksi halde ilgili kararnameyi imzalamayacağını vurguladı.
Saki ‘Son sözünüz bu mu?’ diye sordu. Erdoğan ise geri adım atmadı.
Menzil lideri geldiği gibi arka kapıdan çıkarak Külliye’yi terk etti.
ERDOĞAN’IN YANITI CEMAAT İÇİNDE GİZLENDİ
Menzil şeyhinin Erdoğan’dan aldığı yanıt ilk başlarda cemaat içinde gizlendiyse de bir süre sonra sızdı. Menzil cemaatinde en büyük taraftar kitlesine sahip olan Saki Elhüseyni’ye bağlı olanlar Erdoğan’dan gelen ‘ret’ kararının ardından diğer kardeşlere mi katılacak göreceğiz ancak bu kavgada devletin tüm gücünü arkasına alanın şu aşamada Mübarek ve Fettah Elhüseyni kardeşler olduğu kesin.
KARDEŞLERİN MİRAS KAVGASI YARGIYA TAŞINMIŞTI
Kardeşlerinin milyarlarca liralık vurgun yaptığını dile getiren Menzil’in mevcut lideri Muhammed Saki Elhüseyni kurduğu ‘cemaat mahkemesi’ yoluyla bir sonuca varamayınca savcılığın yolunu tutmuştu.
Veryansın Tv’nin gündeme getirdiği olayda, Muhammed Saki Elhüseyni’nin talimatıyla, Semerkand Vakfı yöneticilerinden Abdurrahman Bayrakçı tarafından kardeşler Muhammed Mubarek Elhüseyni ve Muhammed Emin Elhüseyni ile cemaatin bazı vakıflarından sorumlu Mali Müşavir Mehmet Şahin hakkında ‘güveni kötüye kullandıkları’ iddiasıyla İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusu yapılmıştı.
Savcılığın ‘kovuşturmaya yer olmadığına’ dair kararı sonrası Saki Elhüseyni cephesi itirazda bulunmuştu. İtirazı değerlendiren sulh ceza hakimliği soruşturmanın genişletilmesi ve şüphelilerin ifadelerinin alınması için dosyayı ilgili savcılığa geri göndermişti. Ancak savcılık soruşturmanın genişletilmesi ve ifadelerin alınmasına gerek olmadığı görüşüyle bir kez daha kovuşturmaya yer olmadığına karar vermişti.
Menzil’deki kavgaya konu servetin 50 milyar lira civarında olduğu iddia ediliyor.
